Erkek Egemen Sektörün Tek Kadın Patronu

Erkek Egemen Sektörün Tek Kadın Patronu

Akaryakıt sektörü, Türkiye’de ekonomiye en çok katkı sağlayan alanların başında geliyor. Ülkenin köklü kuruluşlarından Kadooğlu Holding, yurt içindeki pazara Kadoil Yönetim Kurulu Başkan Vekili Nergiz Kadooğlu Çifçi öncülüğünde liderlik ediyor. Erkek istihdamının ağırlıklı olduğu akaryakıt ve LPG dağıtım sektöründe bir kadın başkan olarak 550’nin üzerindeki bayiliği ve 18 bölge müdürlüğü başarıyla yöneten Çifçi, firmanın ilk sıralardaki yerini uzun süredir kimseye kaptırmıyor. Petrol ürünlerinin ithalat, ihracat ve transit ticaretini gerçekleştirmek amacı ile akaryakıt sektöründe 23 yıldır sağlam adımlarla ilerleyen Kadoil’in Yönetim Kurulu Başkan Vekili Nergiz Kadooğlu Çifçi, dergimizin bu sayısında sektörün geleceğine dair önemli değerlendirmeler yaparken, kadın istihdamının sayılı olduğu benzin istasyonları sektöründe bir kadın olarak gerçekleştirdiği yeniliklerden bahsetti.

Kadoil kuruluşundan itibaren büyük başarılara imza attı. Bu başarınızın sırrı neydi?

Kadoil akaryakıt ve LPG alanında bugün en değerli markalardan biri. Bu başarının en önemli faktörlerinden biri şirketin temellerinin akaryakıt sektöründe müthiş bir deneyim ve birikime sahip bir aile tarafından atılmış olması. Bu sağlam temelin üzerine kurulan şirket, ekip ruhunu her daim koruyarak, kısa vadeli başarılardan daha fazla uzun vadeli stratejilere önem verdi ve Kadoil markası sektörde “kalite” ve “güven” kelimeleriyle anılmaya başlandı. Kurulduğumuz günden bugüne hep daha fazlasını ve daha iyiyi hedefledik, bu bilinçle ailemizi her gün biraz daha büyüttük. Kadooğlu ailesi olarak uzun yıllardır ticaret hayatının içindeyiz. Babam ve abilerimden aldığım bayrağı Kadoil için şu an ben taşıyorum. Genç bir kadın olarak bana yüklenen büyük sorumluluğun farkındayım ve ailemin güvenini boşa çıkarmamış olmanın gururunu yaşıyorum. Tüm stratejilerimizi “Güven Yolunuzun Üstünde” misyonumuz ve müşteri odaklı yapımızla şekillendiriyoruz. Ancak bizim en önemli avantajımız değişimleri ön görebilmemiz ve yönetimsel çevikliğimiz. Müşterilerimizi dinleyerek sektörün dinamiklerini ve trendleri yakından takip ediyor, ailenin liderliği ve profesyonel yöneticilerimizin bilgi ve tecrübelerini birleştirerek karar mekanizmalarımızı güçlendirip, hızlı reaksiyon verebiliyoruz. Bizim inancımızı ve planlı büyümemizin farkında olan iş ortaklarımızla beraber hizmet verdiğimiz istasyon sayısını her geçen gün arttırıyoruz, onlarla beraber yeni iş alanları yaratmanın ve yeni müşterilere ulaşarak organik büyümenin mutluluğunu yaşıyoruz.

Son yıllarda üst düzey yönetici ve derneklerde kadınların etkinliğine şahit oluyoruz. Erkek egemen sektörün tek kadın patronu olarak bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? Gidilecek daha çok yol var diyebilir miyiz?

Akaryakıt sektörü çok maskülen bir yapıya sahip. Dağıtım şirketleri, bayiler ve istasyon çalışanları hatta kamu görevlileri dahi ağırlıklı erkeklerden oluşuyor. Sektörde kadın temsiliyetinin artırılması için yapılmakta olan çalışmalar var ama şirketin tepe yönetimini bir kadına emanet eden Kadoil’in bu duruşu bizim farklı bir yerde olduğumuz gösteriyor. Şirket yönetimindeki tek kadın ben değilim tabi. Kadooğlu Holding’in pek çok önemli pozisyonunda kadınları görmek mümkün. Kadoil içindeki üst düzey yöneticilerimin de yarısının kadın olduğunu, genel merkezimizde Kadınlar Günü’nün beraber kutladığım çalışma arkadaşlarımın sayısının erkekleri geçtiğini gururla söyleyebilirim. Bir kadın olarak pozitif ayrımcılığı savunmamakla beraber Kadoil’in geleceğine yön veren önemli kararları hemcinslerimle beraber almak, onların başarılı pozisyonlara geldiklerini görmek beni çok mutlu ediyor. Gidecek daha çok yolumuz olduğu kesin, bu yolu başarı ile devam ettirebilmek için kadın, erkek fark etmeksizin beraber yürünmesi gerektiğine inanıyorum. Kadoil yönetimi olarak genç kadınlarımızın, daha eğitim hayatları devam ederken bu sektör hakkında bilgilendirilmelerini, meslek seçimlerinde akaryakıt sektörünü de göz önünde bulundurmalarını sağlıyoruz. İstasyon hizmet görevlilerinde kadın istihdam sayımızı arttırmak için çeşitli projeleri hayata geçiriyoruz. Kadınlara sadece fırsat eşitliği bile sağlayabilsek, onların yetenek ve bilgi birikimlerini kullanarak şirket yönetimleri ve ekonomiye bambaşka bir soluk getirdiklerini görürüz diye düşünüyorum.

Teknoloji ve Ar-Ge anlamında yürüttüğünüz çalışmalardan bahseder misiniz?

Tüm süreçlerimizi ve karar alma mekanizmalarımızı geliştirecek, bayi ve müşteri diyaloğumuzu güçlendirecek her alanda teknolojiye yatırım yapıyoruz. Dijitalleşme bizim en önemli önceliğimiz. Dijital dönüşüm; donanımıyla, yazılımıyla, veri analitiği ve insan kaynağı ile KADOİL için vazgeçilmez bir süreç oldu. Bugün artık sadece terminallerimizi değil, bayilerimizdeki operasyonun tüm kritik aşamalarını takip edebilecek bir altyapımız mevcut. Müşterilerimizin alım sıklığını, harcama tutarını ve rotalarını izleyebiliyoruz. Tabi böyle büyük bir veriyi ancak doğru araçlarla analiz edebileceğimizin farkındayız. Bu nedenle bundan sonra yatırımlarımız bu alanda yoğunlaştırıp programlar geliştireceğiz ve marka, ürün-hizmet ve istasyon yatırımlarımızı bu veriye göre yönlendireceğiz Bunun yanı sıra, iklim krizi ve karbon salınımları konularındaki hassasiyetin sektörü dönüştürmekte olduğunun da farkındayız. Başta elektrikli araçlar olmak üzere, alternatif yakıt teknolojileri konusunda en doğru kuruluşlarla stratejik iş birliği yapıyoruz ve iş ortaklarımızı bu yeni döneme hazırlıyoruz. Yine global hedefler doğrultusunda faaliyetlerimizi yeni/yenilenebilir enerji kaynakları ile sürdürmeye de gayret ediyoruz. Gaziantep’te bulunan üretim tesisimizin 19.000 m2’lik çatı alanına kurulumunu gerçekleştirdiğimiz güneş panelleri ile yıllık 4,5 milyon kWh enerji üretmeye başladık. Önümüzdeki dönemde istasyonlarımızın enerjisini de yenilebilir enerji kaynaklarından temin etme yönünde görüşmelere başladık.

Şu anda Türkiye’nin gündeminde elektrikli araçlar var. Bu kapsamda nasıl bir yol haritası izleyeceksiniz ve Kadoil olarak bu konu hakkındaki öngörüleriniz nelerdir?

Petrol sektörünü yakından ilgilendiren en önemli konu elektrikli araçlarla ilgili gelişmeler… 2019 yılında dünyada satılan her 100 arabadan 2 tanesi elektrikliydi. Bu sene ise beklentimiz her 100 arabadan 15’inin elektrikli araba olacağı şeklinde. TOGG’un devreye girmesi ile Türkiye’deki oranların da artmasını bekliyoruz. Geçen yıl Türkiye’de satılan toplam elektrikli araç miktarına bu yıl 3 ayda ulaştık. Elektrikli araçlardaki artış sadece binek araçlarda değil. Ticari araçlar; kamyonetler, otobüsler, ağır yük taşıtları, hatta traktörlerde dahi artık elektrik ile çalışan modeller geliştirilmiş durumda. Avrupa’da bu araçların şarj istasyonu ihtiyacının karşılanması için şu anda haftalık 2.000 istasyon yapılıyor. Çin ve Amerika bu alanda hem araç üreticilerine hem de altyapı sağlayıcılar büyük teşvikler sağlıyor. Türkiye’de araç şarj istasyonları ile ilgili de önemli gelişmeler yaşanıyor. Verilen teşviklerle geçen yıl 3.000 civarı olan soket sayısının kısa zamanda katlanacağını öngörüyoruz. EPDK’dan işletmeci lisansı alan şirket sayısı da 124’e ulaştı. Diğer yandan, araç sarj istasyonlarının kurulacağı lokasyonların seçiminde daha planlı hareket edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Örneğin Norveç’te yapılan düzenlemeler sonrası, 2022 yılında satılan 10 araçtan 9’u elektrikli ya da plug-in hibrit oldu. Ancak bu ülkede araç sahipleri, araçlarını şarj etmek için akaryakıt istasyonlarını tercih etmiyor. Yani Elektrikli Araç dönüşümü sadece yakıt cinsini değil, nereden ikmal yapılacağını da değiştiriyor. Türkiye’de son 100 yılda akaryakıtla çalışan araçlar için kurduğumuz ve milyarlarca dolar yatırdığımız altyapı bir başka büyük dönüşümün eşiğinde. Çünkü akaryakıt istasyonları geleneksel olarak çabuk yakıt alımı için tasarlanmıştı. Pompaya yanaş, öde ve çık. Elektrikli araçlar ise farklı bir ihtiyaca sahip, ZAMAN. Dolayısıyla araç sahibinin ihtiyacı istasyon değil, yerine; ev, işyeri veya Cafe olmaya başlıyor. Bu yıl 1.5 trilyon TL konsolide büyüklüğe ulaşmasını beklediğimiz, 150.000’den fazla çalışana istihdam sağlayan bir sektörden bahsediyoruz. Dolayısıyla bu yeni geleceğe uyum sağlamak ve mevcut yatırımları israf etmekten kaçınmak için akaryakıt sektörü ve kamu olarak beraber düşünmeye, geleceği kurgulamaya ve bu dönüşümü doğru bir şekilde gerçekleştirmeye ihtiyacımız var. Burada söylemeye çalıştığım şey elektrikli araç şarj istasyonu için verilecek teşviklerde, akaryakıt istasyonlarına öncelik verilmesi ki atıl kalmasın. Yeni mecralar ve maceralar yaratmaya gerek olmadığını düşünüyorum.

Peki, biz Kadoil olarak kendimizi bu döneme nasıl hazırlıyoruz?

2022 yılı sonunda elektrikli araç şarj istasyonları alanında Enerjisa Enerji’nin yüzde 94 oranında çoğunluk hisselerine sahip olduğu Eşarj ile bir iş birliği anlaşması imzaladık. Yüksek hızlı istasyonlar kuruyoruz ve müşterilerimizin alım sıklıklarını, lokasyon ve zamanlama tercihlerini yakından takip ediyoruz. İş birliğimiz kapsamında Eşarj’ ın Türkiye’ nin 81 ilinde 1.000’ in üzerinde yüksek hızlı şarj istasyonu hedefine uygun olarak 50 ilde 100 adet yüksek performanslı şarj cihazı kurulması hedefleniyor. İlk kurduğumuz istasyonlara ziyaretler başladı. Müşteri geri bildirimleri de çok olumlu, umarım ağımızı en yakın zamanda genişletebiliriz.

Türkiye’nin en büyük bağımsız iş dünyası örgütü TÜRKONFED’de de görev alıyorsunuz. Dernekteki hedefleriniz neleridir?

Sivil toplum kuruluşları ile iş birliği gerçekleştirmede çok aktif bir aile olduğumuzu söyleyebilirim. TÜRKONFED, TÜSİAD ve TAİDER gibi Türkiye’nin önde gelen sivil toplum kuruluşlarında aktif görev alıyoruz. Türkiye’nin her bölgesine yayılmış etkin üye yapısı ve sayısı ile Türkiye’nin en büyük iş dünyası örgütleri içinde yer alan bölgesel ve sektörel iş dünyası temsil örgütlerinin çatı kuruluşu olan Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonunda (TÜRKONFED), Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı görevini aktif olarak sürdürüyorum. TÜRKONFED’de Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı görevi dışında Derinleşme ve Kurumsallaşma Komisyonunda yer alıyorum. Buradaki öncelikli hedefimiz konfederasyona üye federasyonların kurumsal kapasitelerini geliştirmek, üye nezdinde TÜRKONFED’in tanınırlığını arttırmak ve üye bağlılığının güçlenmesini sağlamakla beraber, bugün 26’ya ulaşan bölgesel federasyonların dernek sayısını arttırmaktır.

Ülkemizde ve dünyada sürdürülebilirlik kavramının önemi her geçen gün değer kazanıyor. Kadoil’in bu kapsamda attığı ve atacağı adımlar nelerdir? Daha sürdürülebilir bir dünya için çevre teknolojilerinden ne oranda yararlanılmalı sizce?

Sadece Kadoil olarak değil holding bünyesindeki bütün şirketlerimiz için ortak bir misyon çerçevesinde hareket ediyoruz. Bu kapsamda Kadooğlu Holding olarak çevreye saygılı bir şirket olma hedefiyle sürdürülebilir üretim yapma anlayışını benimsedik. Kadooğlu yağ fabrikamızdaki güneş enerji santrali çok uzun süredir gündemimizde olan bir projeydi. Yıllık elektrik tüketimimizin %36’sını karşılama kapasitesine sahip bu enerji tesisi yatırımı ile; üretimimizi yerli, yenilenebilir ve doğa dostu kaynaklardan sağladığımız enerji ile yapma imkanına sahip olduk. Küresel sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda karbon ayak izimizi azaltmak için yeni yatırımlar yaparken, doğaya saygılı kurumsal sorumluluk projelerimize de ağırlık vermiş bulunmaktayız.

Gelecek planlarınız arasında neler yer alıyor?

Kadoil olarak 2022’nin son aylarında bir üst sıradaki değerli rakibimizi geçerek pazar payında sekizinci sırada tamamladık. Seçkin iş ortakları ile değerli lokasyonlarda anlaşmalar yaparak istasyon sayımızı ve görünürlüğümüzü artırdık. Yakıt dışı ürün ve hizmetleri müşterilerimizle buluşturabilmek için önemli iş birliği anlaşmaları başlattık. Yeni bu dönemde projelerimize hız kesmeden devam edeceğiz. Yeni istasyonlar transfer ederken, istasyon ağımızın hizmet kalitesini eğitim ve gizli müşteri gibi uygulamalar ile artırıp ölçümleyeceğiz. Şehir merkezi ve anayollardaki görünürlüğümüzün artması ile beraber şirketimiz ve bayilerimiz için ek gelir getirecek iş birliği anlaşması sayısını da artırmayı hedefliyoruz. Kadoil olarak hedefimiz yakıt türü ne olursa olsun, kurumsal ve bireysel araç kullanıcılarının ihtiyaçlarının karşılandığı perakende alanlar yaratırken; toplumsal sorumluluklarının farkında; çalışanları, iş ortakları ve müşterileri için tercih edilen bir şirket yaratabilmek. Bu hedef doğrultusunda yola çıktığımızda sürdürülebilir bir büyümeyi yakalayacağımıza inanıyoruz.

Basın Bülteni: https://turkiyedeisdunyasi.com/erkek-egemen-sektorun-tek-kadin-patronu/